Serhat Eren: Adalet bakanı itiraz etmiyor, talimat veriyor

DEM Parti Amed Milletvekili Serhat Eren, Wan Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının Adalet Bakanlığı’nın itirazıyla kaldırılmasının “itiraz” değil, “talimat” olduğunu dile getiriyor.

DEM Parti, Wan Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının Adalet Bakanlığı’nın mesai bitimine beş dakika kala yaptığı itiraz üzerine geri alındığını açıkladı. 

DEM Parti Amed Milletvekili Serhat Eren yaşanan durumu ANF’ye değerlendirirken bunu bir itiraz değil, talimat olduğuna dikkat çekiyor.

BİR YIL ÖNCE HAKLARINI ALMIŞTI

Eren, Abdullah Zeydan’ın zaten memnu haklarını bir yıl önce aldığını hatırlatarak şunları söylüyor: “Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan hakkında mahkeme 4 Nisan 2023’te zaten bir karar vermiş. Abdullah Zeydan memnu haklarını yani yasaklanmış haklarının iadesi talebinde bulunuyor ve mahkeme bu talebi makul, hukuka uygun görerek karar veriyor ve yasaklanmış olan haklarını iade ediyor. Bunun üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, kuşkusuz bu karara itiraz edilebilir veya tam tersine farklı bir karar çıkmış olsaydı da Abdullah Zeydan’ın bu sefer itiraz etme hakkı doğacaktı. Ama bir yıl önce mahkeme bu talebi makul bulmuş, karar vermiş iken seçime iki gün kala Adalet Bakanlığı'nın talebiyle Cumhuriyet Başsavcılığı itirazda bulunuyor. Ama aslında bu itiraz değil bu bir talimat.” 

HİÇ KİMSENİN HUKUK GÜVENLİĞİ YOK

Serhat Eren, herhangi bir suçtan beraat etmiş kişilerin de başına bunların gelebileceğini, bunun keyfi bir tutum olduğunu söylüyor: “O zaman hakkında beraat kararı vermiş olan hiç kimse şunu demesin: Ben beraat ettim bir yıl önce, üç yıl önce, on yıl önce. Bu beraat kararı bir savcı tarafından veya bir adalet bakanı tarafından bir gece ansızın mahkemeye verilecek bir talimatla geri alınabilir. Dolayısıyla hukuk güvenliği diye bir şey yok. Hiç kimsenin hukuk güvenliği yok. Bu bir darbedir, bunun adı artık hukuki darbedir. Bu bir siyasi darbedir. Bir halkın iradesinde olan tahammülsüzlüktür. Bir savcı, yüz binlerce kişinin, Van halkının vermiş olduğu kararı ortadan kaldıracak ne güce ne de meşruiyete sahiptir. Mahkemenin kendi kararından vazgeçerek talimatla baskıyla bir yıl önce vermiş olduğu kararından vazgeçmek zorunda bırakılarak yeni bir karar tesis etmiş olması bir darbedir. Dolayısıyla bunu kabul etmemiz mümkün değil.” 

DEVLETİN ÇOK ÖNCEDEN YAPTIĞI BİR PLAN

Eren, AKP adayının mazbata için hemen başvurmasına ise şu yorumu yapıyor: “Velev ki bu itiraz makul yerinde bir itiraz olsa, mahkeme kararını geri almış olsa bile bu karara karşı Abdullah Zeydan'ın itiraz etme, temyiz gitme hakkı var. Kesinleşmemiş bir karar yokken, süreç devam ediyorken bunu gerekçe gösterip Abdullah Zeydan’ın belediye eş başkanı olamayacağını, mazbatasının verilemeyeceğini ortaya koymak, iddia etmek ve AKP'nin il seçim kuruluna başvurarak mazbatanın kendilerine verilmesi talebi, Kürt halkının iradesine yönelik bir gasptır, darbedir. Devletin en üst düzeyde seçimden çok önce yapmış olduğu bir plandır. Kürt halkının sadece Van'da değil, bir bütün olarak Kurdistan'da Kürt halkının iradesini tanımayan bir işgal planıdır. Dolayısıyla buna karşı da her türlü hukuksal yolu kuşkusuz tüketeceğiz. Ama aynı zamanda buna da izin vermeyeceğiz. Halkımız demokratik tepkisini ortaya koyacaktır.”